Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Gözden Kaçabilecek Dört Ayak ve Ayak Bileği Yaralanması  (Okunma Sayısı 22621 defa)
0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
Barış
Hero Member
*****

Karma: +2/-0
Mesaj Sayısı: 1382



« : Nisan 25, 2013, 13:25:42 ÖS »

SADECE  BURKULMA DEĞİL: GÖZDEN KAÇABİLECEK DÖRT AYAK VE AYAK BİLEĞİ YARALANMASI

      Ayak bileği burkulması sıktır ve sıklıkla bu küçük kırıkları ve tendon yaralanmalarını dikkate almayan klinisyenlerce fazla tanı alır. İşte akılda tutulması gereken dört olasılık.

UYGULAMA ÖNERİLERİ
✓   Beşinci metatarsın ayrılmamış şaft kırığını koruyucu ortez ile 6 ila 8 haftalık immobilizas-yon yaparak konservatif yolla tedavi edin . B

✓   Spor etkinliğiyle ilişkili yavaş başlangıçtı belli belirsiz kunt bir dorsal orta ayak ağrısı tanımlayan hastalarda naviküler kırıktan şüphelenin. C

✓   Osteokondritis dissekanstan şüphelendiğinizde manyetik rezonans görüntüleme isteyin çünkü radyografi bu lezyonlarda duyarlı değildir. C

Öneri derecesi
A: Yüksek kalitede hasta-odaklı kanıt

B: Tutarsız veya sınırlı-kaltede hasta-yönelimli kanıt

C: Ortak görüş, genel uygulama, görüş, hastalık-odaklı kanıt, olgu serileri.

      Birinci basamak doktorlarının sıklıkla değerlendirdiği yaralanmalardan olan ayak bileği burkulmasında genellikle konservatif tedavi uygulanır. Ancak daha çeşitli ayırıcı tanı seçenekleri düşünülmeden lateral ayak bileği incinmesi tanısı koyulması nadir değildir.

      Bazı kırıklar ve tendon yaralanmalarının klinik belirtilerinin rutin incinmeye benzemesi bu sorunun ortaya çıkmasında rol oynar. Bazı olgularda, incinmenin mekanizması da (Burkulmalar genellikle ayak plantar Seksiyondayken bileğin aşırı inversiyonu (ters dönmesi) ile oluşur) benzerdir. Dahası, radyografiler sıklıkla yapılmaz veya yanlış yorumlanır.

      Sonraki sayfalarda sıklıkla yanlış tam koyulan dört yaralanmanın üzerinde durmaktayız; Beşinci metatars kırıkları, naviküler kırıklar, talus kubbesi lezyonları ve peroneal tendon yaralanmaları. Bu yaralanmalar, akut bilek incinmesi veya beklendiği gibi yanıt vermeyen subakut ayak veya bilek incinmesi durumlarında ayırıcı tanıda yer almalıdır. Erken tanı ve uygun tedavi en iyi sonucun alınmasını sağlar. Ayak ve bilek kırıkları veya tendon yaralanmaları doğru tanı almaz (veya atlanır) ve yeterli tedavi edilmezse, sık tekrarlayan incinme ve sakatlık gibi uzun süreli morbiditeyle sonuçlanabilir.

■Röntgen gerekli mi? Ottawa kurallarına başvurun
      Ayak bileği burkulmaları eklemi destekleyen bir ligamentin incinmesi ve ağrı, ödem ve ekimoza neden olmasıdır ve sonuçta hastanın üzerine basmasını engeller. Komplike olmayan burkulmalar konservatif tedavilerle iyileşirken diğer sık görülen ayak ve bilek incinmeleri farklı bir yaklaşım gerektirebilir.


Bu dört yaralanmayı ayırıcı tanıda düşünün:

1.   Beşinci metatars kırığı

2.   Naviküler kırık

3.   Talus kubbesi yaralanması

4.   Peroneal tendon yaralanması

      Ottawa ayak ve ayak bileği kuralları akut ayak bileği incinmesi sonrasında ilk radyografinin kullanılmasına dair kanıta dayalı bir kılavuzdur (TABLO l). Ağrı malleoller etrafında (ayak bileği için) ve orta ayak bölgesinde anahtar kriterdir, ancak belirlenmiş kriterlerden en az biri daha varsa radyografi önerilir. Kuralların, beş yaş üstü çocuklarda ve erişkinlerde ayak bileği ve orta ayak kırıklarına tanı konmasında ya da bu olasılığın dışlanmasında neredeyse %100 duyarlılıkla güvenilir olduğu gösterilmiştir.

■Beşinci metatars kırıkları kolayca gözden kaçırılır

      Beşinci metatars kırığı oluşturan incinmenin mekanizması lateral ayak bileği burkulmasının mekanizmasına benzer. Ayrıca, tek başına ayak bileği röntgenleri beşinci metatarsı yeterince değerlendiremeyebilir ve bu da hatalı tanı riskini arttırır.

Üç tip beşinci metatars kırığı
      Beşinci metatars kırıklarında aşağıdakilerden biri vardır:

(1)Plantar aponevroz ve peroneus brevis tendonunun kemik tüberozitesini çekmesi sonucu oluşan kopma kırığı

(2)Dördüncü ve beşinci metatars tabanında Jones kırığı (Şekil 1)

(3)Proksimal diyafızde beşinci metatarsal eklemin dista-linde şaft kırığı.

      Kopma kırıkları genellikle bileğin ters dönerek incinmesiyle ortaya çıkarken, Jones kırıklarına ayak bileği plantar fleksiyondayken ön ayağa güçlü adduktor (ön ayağı içe iten) kuvvet uygulanması neden olur. Diafız stres kırıkları olarak da bilinen şaft kırıkları, uzun süre aşırı kullanmaya bağlı, genelde koşu veya yürüyüşteki ani artışın ardından oluşan yaralanmalardır.’

      Beşinci metatars kırığı olan hastalarda tipik olarak incinen bölge üzerinde palpasyonla hassasiyet bulunur, incinme akut olduğunda beraberinde ödem ve ekimoz da vardır. Kanıta dayalı kılavuzlar ayağın anteroposterior (AP), lateral ve oblik röntgenlerinin çekilmesini önermektedir.Bir araştırma, klinik olarak kuvvetli şüphe varsa ve ilk grafiler negatifse veya karar vermeyi sağlamıyorsa ek radyografi çekilmesini (beşinci metatars tabanını içeren AP grafi) desteklemektedir.

      Şaft kırıkları ilk üç haftada röntgende görünmeyebilir.fakat daha sonraki bir tarihte çekilen radyografilerde belirti veren bölge civarındaki bir periost reaksiyonu veya parlak çizgi fark edilebilir.” Eğer bu aşırı kullanma incinmesi olası görünüyor, fakat ilk çekilen röntgende görünmüyorsa, manyetik rezonans görüntüleme (MRG) veya teknesyum kemik sintigrafisi stres kırığını güvenilir şekilde ortaya çıkarır."


Nasıl tedavi etmeli, ne zaman sevk etmeli
       Beşinci metatars kırıklarının tedavisi, yaralanmanın tipine (ve boyutuna) göre konservatif ya da cerrahi olabilir (TABLO 2).
■Ayrılmamış kopma kırıkları göreli sabitleme ile konservatif olarak tedavi edilebilir. Bir ileriye dönük çalışmada tolere edebildiği kadar üzerine basarak, sert tabanlı ayakkabı ile mükemmel sonuç alındığı belirlenmiştir.Kopma kırıkları parçalıysa veya > 2 mm ayrılmışsa veya küboid-metatarsal eklem > °/o30 etkilenmişse, olası redük-siyon ve fıksasyon için ortopediye sevk gereklidir.

■Jones kırığı uzun sürede iyileşmesi ve kaynaması yanında yüksek komplikasyon oranı ile bilinir. Kırık ayrılmamışsa, 6 ila 8 hafta boyunca üzerine ağırlık vermeyecek şekilde immobilizasyon ve radyografilere göre ek immobilizasyon önlemleri ile konservatif tedaviye başlanır. Jones kırığı olan hastalarla yapılmış bir randomize kontrollü çalışma, alçıya alma ile oldukça yüksek (%44) başarısızlık oranı göstermiştir; alçıya almanın başarılı olduğu hastalarda da kemik kaynamasının ortanca süresi 15 hafta olmuştur.Kırık ayrılmışsa, kemik kaynaması olmuyorsa veya klinik açıdan kaygı varsa uzman konsültasyonu gerekebilir.


■Hastanız sporcu mu? Jones kırığı olan sporcular için cerrahi fıksasyon daha iyi sonuç verir, çünkü başarısızlık oranı daha düşüktür ve klinik olarak kaynama ve spora dönme süresi daha kısadır.Jones kırığı olan 23 sporcuyu içeren bir olgu serisinde, hemen yapılan cerrahi vida fiksasyonunun başarı oranı 6 ila 8 hafta içinde neredeyse %100’dür.

■Ayrılmamış şaft kırıkları bir koruyucu ortez yardımıyla 6 ila 8 haftalık immobilizasyon ile konservatif yolla tedavi edilebilir. Kırığın > 3 mm ayrılma veya >10 derece açılanma gösterdiği hastaların ortopedi uzmanına sevk edilmesi önerilmektedir.

■Naviküler kırıklar aşırı kullanma yaralanmalarıdır.

       Naviküler kemik stres yaralanmasına açıktır, çünkü kemiğin orta üçtebirlik bölümü göreli avaskülerdir. Ayrıca, naviküler kemik ayağın tekrarlayan darbeleri sırasında ta-lus ve kuneiform kemiklerin arasında en fazla stres ve çarpmaya maruz kalan alandır.Naviküler kırıklar daha çok atletizmle uğraşan sporcularda görülür.

       Naviküler stres kırığı ile başvuran hastalar dorsal orta ayak bölgesinde antrenmanla ilişkili, yavaş yavaş başlamış belli belirsiz bir ağrıdan söz eder. Muayenede tipik olarak naviküler kemiğin dorsal yüzünde palpasyonla hassasiyet saptanır; pasif eversiyon ve aktif inversiyon ağrılı olabilir, ödem ve ekimoz genellikle yoktur.


      Bu 50 yaşındaki hasta ters dönme şeklindeki ayak bileği incinmesinden kısa süre sonra ayak bileğinde ve bileğin latera-linde ağrı ve şişlik ile başvurmuştur. O sırada çekilen radyografi (A) Jones kırığını göstermektedir, ikinci radyografi (B) 6 hafta sonra, yük bindirmeyecek şekildeki sürekli immobilizasyonun ardından çekilmiştir. Yaralanmadan üç ay sonra (C) hasta klinik olarak asemptomatiktir.

      Ağrı naviküler kemiğin palpasyonu ile ortaya çıkıyorsa radyografi çekilmesi önerilmektedir.Ancak akut naviküler stres kırığını saptamada radyografik inceleme oldukça düşük duyarlılığa sahiptir (%33). Eğer ilk çekilen grafi negatifse, ancak klinik açıdan şüpheleniliyorsa ileri incelemeler MRG veya teknesyumlu kemik taraması kesin tanı için önerilmektedir.İkisi de naviküler stres kırıkları için oldukça duyarlıdır fakat MRG daha fazla seçicilik ve anatomik ayrıntı sağlar.

Naviküler kırıkların çoğu ayrılmamıştır
      Ayrılmamış naviküler kırıklar 6 ila 8 haftalık ayağa yükbindirilmediği immobilizasyon ve ardından aşamalı olarak başlatılan hareket şeklinde konservatif olarak tedavi edilebilir. İleriye dönük araştırmalar konservatif tedavinin yüksek başarı oranına sahip olduğunu, sporcuların altı ay içinde yeniden spor yapmaya dönebildiğini saptamıştır. Eğer 6-8 haftalık immobilizasyondan sonra hassasiyet devam ediyorsa tedavi seçenekleri hiç yük bindirmeyecek şekilde immobilizasyona devam etmek veya hastayı ortopedi uzmanına yönlendirmektir.

      Parçalanmış ya da ayrılmış veya birden fazla kemik korteksini içeren naviküler kırıklarda hastanın ortopedi uzmanına yönlendirilmesi gerekir. Yüksek başarı oranı ve spora dönüş süresini kısaltması nedeniyle bazı sporcularda cerrahi vida fıksasyonu önerilebilir.




■Talus yaralanmalarının özelliği inatçı ağrıdır
      Talus yaralanmaları ayak bileği burkulmaları sırasında oluşur ve burkulma iyileştikten sonra bile devam eden inatçı ağrıya neden olabilir. Kanıtlar, devam eden ağrının %90’ınm altta yatan kıkırdak hasarına bağlı olduğunu ileri sürmektedir.29,30 Talus yaralanmalarının çoğu talus kubbesini kaplayan kıkırdağın zarar görmesiyle ilişkilidir ve bu osteokondritis dissekansa yol açabilir.29 Akut ayak bileği incinmelerinde kolayca fark edilemeyen talus kırıkları da bir başka sorundur.

■Osteokondral lezyonlar geçirilmiş ayak bileği yaralanması bölgesinde derinde künt ağrı ile ilişkilidir; bazı olgularda ağrı kronikleşir.31 Fizik muayenede tipik olarak eklem etrafında lokal hassasiyetle birlikte, ayak bileği ekleminde effiizyon vardır.31

      Osteokondral lezyonları saptamada ayak bileği radyografileri duyarlı değildir ve şüphelenilen lezyonu saptamak için MRG önerilmektedir. Tedavi yakınmalara ve şiddetine göre değişir. Hafif yakınmaları olan hastalara konser-vatif tedavi uygulanabilir, ancak yüksek başarısızlık oranı bildirilmiştir.32 Cerrahi tedavi lezyonun yeri ve boyutuna ve kıkırdak hasarının düzeyine göre değişir ve cerrahi konsültasyon önerilmektedir.’1

■Talus kubbesi kırıkları (ŞEKİL 2) medial veya la-teral olabilir ve sıklıkla ters dönme şeklindeki ayak bileği incinmelerinin sonucudur. Öykü ve klinik bulgular kırığın tipine göre değişir.

      Osteokondral lezyonlarda olduğu gibi ayak bileği röntgeni ile talus kırıkları saptanamayabilir. Talusun akut kırıklarını belirlemek için bilgisayarlı tomografi (BT) yapılmalıdır, çünkü BT ayrılma, boyut ve eklem içi tutulumu tanımlamakta daha başarılıdır. Talus kırıkları 4 ila 6 hafta süreyle immobilizasyon ve yük bindirmeme şeklinde konservatif yoldan tedavi edilebilir fakat uzman konsültasyonu da düşünülmelidir.

■Tarsal koalisyon Nadiren talus ve kalkaneusta görülen, kemiklerin doğumsal, tam olmayan ayrılmasıdır burkulma sonrasında devam eden ağrının da nedeni olabilir. Fizik muayenede tipik olarak subtalar ve trans-versel tarsal eklemde hareket açısında daralma saptanır. Radyografide birleşme görülebilir, fakat MRG ve BT en iyi görüntüyü sağlar. İlk tedavi olarak altı hafta süreyle mmobilizasyon önerilir, fakat başarısız olursa cerrahi ek-sizyon veya füzyon gerekebilir.
« Son Düzenleme: Nisan 25, 2013, 13:28:37 ÖS Gönderen: Barış » Kayıtlı
« : Nisan 25, 2013, 13:25:42 ÖS »


 Kayıtlı
Barış
Hero Member
*****

Karma: +2/-0
Mesaj Sayısı: 1382



« Yanıtla #1 : Nisan 25, 2013, 13:27:47 ÖS »


■Peroneal tendon yaralanmaları ayak bileğinde instabilite nedeni olabilir

      Peroneal tendon yaralanmalarına burkulmalar, subluk-sasyonlar, çıkık, peroneal tendonlardan biri veya her ikisinin yırtılması dahildir ve genellikle komplike olmayan burkulmalardaki gibi bileğin ters dönmesi sonucu oluşur. Sonrasında ayak bileği instabilitesi tedavi edilmeyen peroneal tendon yaralanmasına bağlı olarak gelişebilir. Peroneal tendonun subluksasyonu travmatik ayak bileği yaralanmalarının çok küçük bir kısmını oluşturur (°/o 0.3-0.5).


      Peroneal tendon yaralanmaları sıklıkla yana hareket ve top kesme hareketi içeren, futbol, basketbol, Amerikan futbolu spor etkinlikleri sırasında ortaya çıkar ve genelde ters dönmüş ayağın dorsifleksiyonu sırasında peroneal kasların kasılması nedeniyle olur. Bu mekanizma superior peroneal retinakuluma hasar verir ve tekrarlayan subluksasyon veya çıkık ve sonrasında ayak bileği instabilitesine yol açar.36,38 Peroneal tendonlarm, özellikle de pe-roneus brevisin longitudinal yırtıklarında kronik subluksasyon da oluşabilir.

      Peroneal tendon yaralanması olan hastalar incinme sırasında bir “çat”lama hissettiklerini bildirir. Ağrı tipik olarak lateral malleolün arkasındadır ve tekrarlayan subluksasyon spor etkinlikleri sırasında ayak bileğinin lateralin-de “çatırtı” şeklinde tarif edilir. Subakut ve kronik peroneal tendon yaralanması olan hastalarda, özellikle düzensiz zeminlerde instabilite sıktır.

      Akut peroneal tendon yaralanmalarında ayak bileğinin posterolateralinde ağrı, şişlik ve güçsüzlük görülür; muayene bulguları peroneal tendonlar boyunca hassasiyet ve ödemdir. Peroneal brevis tendonunun subluksasyonu veya çıkığı ayağı plantar fleksi^on ve inversiyona getirip hastanın incinmiş ayak bileğim kuvvete karşı dorsifleksiyon ve eversiyona getirmesi istenerek belirlenebilir.

      Düz grafiler genelde tek başına olan peroneal tendon yaralanmalarında normaldir. Fibulanın posterolateral kenarında kırık seyrek bulgudur, fakat peroneal retinakulum hasarını gösterir. Peroneal tendonlar ve stabilize eden retinakulum en iyi MRG ile görüntülenir, ancak küçük kınklar-dan şüpheleniliyorsa veya daha fazla değerlendirme de gerekiyorsa, BT kemik anatomisini de ayrıntılı olarak verir.



Subluksasyon veya çıkık cerrahi girişim gerektiğini gösterir

Peroneal tendon incinmelerinde konservatif tedavi önerilir, fakat subluksasyon ve çıkıkta, özellikle de sorun tekrarlamışsa, cerrahi tedavi giderek daha fazla önerilmektedir. Konservatif tedavi yürüme botu veya desteği ile kısa süreli immobilizasyonun ardından, kuvveti ve hareketi arttırmaya yönelik fizik tedaviden oluşur. Subluksasyon ve çıkığın peroneal tendonlarm peroneal kanal içinde stabilize edilmesi şeklindeki cerrahi tedavisinin kalıcı stabilite ve düzelme sağladığı gösterilmiştir.

■ Kaynaklar
1.van Rijn RM, van Os AG, Bernsen RM, et al. What is the clinical course of acute ankle sprains? A systematic literatüre revi-ew. Am J Med. 2008;121:324-331.

2.Nugent PJ. Ottawa ankle rules accurately assess injuries and reduce reliance on radiographs. J Fam Pract. 2004;53: 785-788. 3.Stiell IG, McKnight RD, Greenberg GH, et al. Implementation of the Ottawa ankle rules. JAMA. 1994;271:827-832.

4.Stiell IG, Greenberg GH, McKnight RD, et al. Decision rules for the use of radiography in acute ankle injuries. JAMA. 1993;269: 1127-1132.

5.Judd DB, Kim DH. Foot fractures frequently misdiagnosed as ankle sprains. Am Fam Physician. 2002;66:785-795.

6.Den Hartog BD. Fracture of the proximal fifth metatarsal. J Am Acad Orthop Surg. 2009;17:458-464.

7.Torg JS, Balduini FC, Zelko RR, et al. Fractures of the base of the fifth metatarsal distal to the tuberosity. J Bone Joint Surg Am. 1984;66:209-214.

8.Dameron TB. Fractures and anatomical variations of the proximal portion of the fifth metatarsal. J Bone Joint Surg Am. 1975;57:788-792.

9.Boden BP, Oshbahr DC, Jimenez C. Low-risk stress fractures. Am J Sports Med. 2001;29:100-113.

10.Pao DG. Avulsion fracture of the base of the fifth metatarsal not seen on conventional radiography of the foot: the need for an additional projection. Am J Roentgenol. 2000; 175:549-552.

11.Egol K. Avulsion fractures of the fifth metatarsal base: a pro-spective outcome study. Foot Ankle Int. 2007;28:581-583.

12.Jones MH, Amendola AS. Navicular stress fractures. Clin Sports Med. 2006;25:151-158.

13.Fitch   KD, Blackwell JB, Gilmour WN. Operation for non- Union of stress fracture of the tarsal navicular. J Bone Joint Surg Br. 1989;71:105-110.

14.Judd DB, Kim DH. Foot fractures frequently misdiagnosed as ankle sprains. Am Fam Physician. 2002;66:785-794.

15.Zwitser EW, Breederveld BS. Fractures of the fifth metatarsal; diagnosis and treatment. Injury. 2010;41:555-562.

16.Koslowsky   TC, Gausepohl T, Mader K, et al. Treatment of dis-placed proximal fifth metatarsal fractures using a new one-step fbcation technique. J Trauma. 2010;68:122-125.

17.Mologne TS. Early screw fbcation versus casting in the treatment of acute Jones fractures. Am J Sports Med. 2005;33:970-975.

18.Porter   DA, Duncan M, Meyer SJF. Fifth metatarsal Jones fracture fbcation with a 4.5-mm cannulated stainless Steel screw in the competitive and recreational athlete. Am J Sports Med. 2005;33:726-733.

19.Vu D, McDiarmid T, Brown M. What is the most effective man- agement of acute fractures of the base of the fifth metatarsal? J Fam Pract. 2006;55:713-717.

20.Monteleone   GP. Stress fractures in the athlete. Orthop Clin North Am. 1995;26:423-432.

21.Torg JS, Pavlov H, Cooley LH, et al. Stress fractures of the tar-sal navicular. A retrospective review of twenty-one cases. J Bone Joint Surg Am. 1982;64:700-712.

22.Khan KM, Fuller PJ, Brukner PD, et al. Outcome of conser-vative and surgical management of navicular stress fracture in athletes. Eighty-six cases proven with computerized tomogra-phy. Am J Sports Med. 1992;20:657-666.

23.Sizensky JA, Marks RM. Imaging of the navicular. Foot Ank-le Clin. 2004;9:181-209.

24.TorgJS, Moyer J, Gaughan JP, et al. Management of tarsal navicular stress fractures: conservative versus surgical treatment: a meta-analysis. Am J Sports Med. 2010;38:1048-1053.

25.Bojanic I. Conservative treatment of stress fractures of the tarsal navicular in athletes. Rev Chir Orthop Reparatrice Appar Mot. 1997;83:133-138.

26.Ostlie DK, Simons SM. Tarsal navicular stress fracture in a young athlete: case report with clinical, radiologic, and patho-physiologic correlations. J Am Board Fam Pract. 2001; 14: 381-385.?27. Towne LC, Blazina ME, Cozen LN. Fatigue fracture of the tarsal navicular. J Bone Joint Surg Am. 1970;52:376-378.

28.Strauss JE, Fornberg JA, Lippert FG. Chronic lateral ankle instability and associated conditions: a rationale for treatment. Foot Ankle Int. 2007;28:1041-1044.

29.Schachter AK, Chen AL, Reddy PD, et al. Osteochon- dral lesions of the talus. J Am Acad Orthop Surg. 2005; 13: 152-158.

30.Taga I, Shino K, Inoue M, et al. Articular cartilage lesion in ankles with lateral ligament injury. Am J Sport Med. 1993;21: 120-127.

31.O’Loughlin PF, Heyworth BE, KennedyJG. Current concepts in the diagnosis and treatment of osteochondral lesions of the ankle. Am J Sports Med. 2010;38:392-404.

32.Shearer C, Loomer R, Clement D. Nonoperatively managed stage 5 osteochondral talar lesions. Foot Ankle Int. 2002; 23:651-654.

33.Haverstock BD. Foot and ankle imaging in the athlete. Clin Podiatr Med Surg. 2008;25:249-262.

34.Geppert M, Sobel M, Bohne W. Lateral ankle instability as a cause of superior peroneal retinacular laxity: an anatomic and biomechanical study of cadaveric feet. Foot Ankle. 1993; 14: 330-334.

35.Butler BW, Lanthier J, Wertheimer SJ. Subluxing peroneals: a review of the literatüre and case report. J Foot Ankle Surg. 1993;32:134-139.

36.Roth JA, Taylor WC, Whalen J. Peroneal tendon sublux- ation the other lateral ankle injury. Br J Sports Med. 2010;44: 1047-1053.

37.Maffulli N, Ferran NA, Oliva F, et al. Recurrent subluxation of the peroneal tendons. Am J Sports Med. 2006;34:986-992.

38.Mason RB, Henderson JP. Traumatic peroneal tendon instability. Am J Sports Med. 1996;24:652-658.

39.Brodsky J, Rrause J. Peroneus brevis tendon tears: pathophysiology, surgical reconstruction, and clinical results. Foot Ankle Int. 1998;19:271-279.

40.Marten MA, Noyez JF, Mulier JC. Recurrent dislocation of the peroneal tendons. Results of rerouting the tendons under the calcaneofibular ligament. Am J Sports Med. 1986;14:148-150.

41.Escalas F, Figueras JM, Merino JA. Dislocation of the peroneal tendons. Long-term results o&surgical treatment. J Bone Joint Surg Am. 1980;62:451-453.




Scott Hail, MD; Greg Lundeen, MD; Ali Shahin, MD University of Nevada-Reno (Drs. Hail and Lundeen); Reno Orthopedic Clinic, Reno, Nev (Dr. Lundeen); Sierra Family Health, Carson City, Nev (Dr. Shahin) shallmd@specialty health.com The Journal of Family Practice, Vol 61, No 4:198-204, April 2012
Kayıtlı
« Yanıtla #1 : Nisan 25, 2013, 13:27:47 ÖS »


 Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer: